
KARŞI ÇIKMA CESARETİNE SAHİP ÖZGÜR SENDİKA
SPOR-YURTSEN kuruluşundan kısa bir sonra ülkemizin 23 ilinde teveccüh gördü. Yeni üye kayıtlarıyla da büyümeye sağlam adımlarla devam ediyor.
Bu süre içinde üyelerimize yönelik ciddi baskılarla karşılaştık. Her zaman belirttiğimiz gibi “GÜVENLE” ilkemizle bütün hukuki mücadelelerimizi kazandık. Üyelerimize, kamusal sorumluluklarını yerine getirecekleri haklarının iade sürecinde yer aldık.
Karşımızdaki gözü dönmüş güruha da gün gelecek SPOR-YURTSEN’in “Güven” iklimine sizin de ihtiyacınız olacak mesajını; gelin kininizden sıyrılın ve kamusal hizmetinize odaklanın davetini her zaman yineledik.
Buna rağmen baskı ve yıldırma yolunu tercih eden, dengesini kaybetmiş kesimler, SPOR-YURTSEN’e saldırmaya devam ediyor.
Evet, daha çok yerde dengeniz bozulacak.
Şimdi de Sendika Yöneticilerimize yönelik başlattığınız aslı astarı olmayan hareketlerle, işgal ettiğiniz koltuklardaki derdinizin milletimize ve gençliğimize hizmet etmek olmadığını aksine tek gayenizin egolarınızı tatmin etmeye yönelik olduğunu kamuoyuna açıkça ilan ettiniz.
Peki, yöneticilerimizi görev yeri ve il değişikliği ile yıldıracağınızı mı zannettiniz!
Hayır, asla!
SPOR-YURTSEN, “Karşı Çıkma Cesaretine Sahip Özgür Sendika” bilinciyle var oldu. Bundan sonra da her türlü adaletsizliğe karşı yerini koruyacağını belirtmenin gururu içindedir.
Bakın sizlerin anlayamadığı nedir?
Memleketimizin her karış toprağı bizim için sürgün değil, büyük bir kavuşmanın adresidir.
Biz memleket toprağına sürgün gözüyle bakanlardan olmadık.
Gittiğimiz her yere şimdi yine yürekten MERHABA diyoruz.
- Merhaba, Gençlik ve Spor Bakanlığı bünyesinde itibarsızlaştırılmak istenen Yüce Türk Milletinin onurlu memurları,
- Merhaba, değersizleştirilmek istenen Yurt Yönetim Memurları,
- Merhaba, gece gündüz oradan buraya sürülen antrenörlerimiz,
- Merhaba, gençlik çalışmalarında oradan buraya savrulan dostlarımız,
- Merhaba, kurumun kapı önüne terk edilen güvenlik ve destek personelimiz,
- Merhaba, tüm büro memurlarımız.
SPOR-YURTSEN, gizli odalarda pazarlıklarla zafer kazandığını zannedenlere tekrar sesleniyor:
“İnsanlar ve çimler üzerlerine basıla basıla büyürler. Biz gönüllerde büyümeye devam ediyoruz. Ya siz zulmün tarafında olanlar! Daha ne kadar alçalacaksınız?”